İSTANBUL (İGFA) – Bitkilerle ilgilenmek, doğayla daha fazla etkileşimde bulunmayı sağlayarak stresi azaltmaya yardımcı oluyor. Medicana Çamlıca Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aydın, bitki yetiştirmenin beyinde mutluluk hormonları olarak bilinen dopamin ve serotonin üretimini artırdığı yönünde birçok araştırma bulunduğunu söyledi: “Dopamin; beynin ödül sisteminde rol oynayan, hafıza, hareket, motivasyon, ruh hali, dikkat gibi hareketi kontrol etmekle sorumlu beyin nöronları tarafından salınan bir nörokimyasaldır. Serotonin ağırlıklı olarak mutluluk, hafıza, öğrenmede etkili olmakla beraber uyku kalitesi, cinsel davranışlar ve vücut ısısının dengelenmesinde de rol oynayan bir beyin nörokimyasalıdır. Bitki yetiştirmek; kişide sorumluluk hissi uyandırabilir, rutin oluşturabilir ve başarı hissi vererek özsaygıyı artırabilir. Aynı zamanda bitkilerin doğasından gelen yeşillik ve canlılık da kişinin ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca başkalarıyla bağlantı kurmayı teşvik ederek sosyalleşmeyi geliştirebilir.”
BEYİNDE YENİ NÖRON OLUŞUMUNU TETİKLER
Bitki yetiştirmenin beyin sağlığının korunmasına katkı sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Zeynep Aydın, şöyle devam etti: “Araştırmalar, bahçecilik gibi fiziksel aktivitelerin beyin hücreleri arasındaki bağlantıları güçlendirdiğini, yeni nöronların oluşumunu tetiklediğini ve beyin fonksiyonlarını iyileştirdiğini göstermiştir. 20 dakikalık bahçe işleri gibi düşük-orta yoğunluktaki fiziksel aktiviteler, beyin hücrelerinin çoğalmasını ve büyümesini aktive eder. Beyin faaliyetlerinin iyileşmesini destekleyen bir madde olan beyin siniri büyüme faktörleri BDNF’in düzeylerini artırır. Bitki yetiştirme ve bahçecilik; stresi azaltıp rahatlamayı artırmanın yanı sıra kişinin planlama, organizasyon, görsel ve mekansal becerilerini de geliştirir. Bitki yetiştirmek; bu olumlu etkileri sebebiyle beyin sağlığını korumada etkili olduğu gibi, Alzheimer ve Parkinson gibi beyin hücrelerinin yıkımı ile seyreden rahatsızlıklara da iyi gelmektedir.”
ORTAMDAKİ BİTKİLER HAVAYI TEMİZLER, NEMİ DENGELER
Bitkilerle dolu bir ortamda bulunmanın baş ağrısına sebep olan stres ve kaygı durumunu azaltarak ağrılara da iyi geldiğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Bitkilerin bulunduğu ortamın genel sağlık ve zindelik üzerinde olumlu etkileri vardır, bu da beyin dahil tüm vücutta bir iyilik hali oluşturur. Bitkiler, çoğu zaman havayı temizler, oksijen üretir ve havadaki nem düzeyini dengeler. Bu faktörler, genel olarak iç mekân kalitesini artırabilir ve sağlıklı bir ortam yaratılmasına yardımcı olur. Böylece baş ağrılarını azaltmak gibi dolaylı etkiler de ortaya çıkabilir. Bitkilerle uğraşmak veya ev bitkilerine sahip olmak herhangi bir tıbbi durum için direkt önerilen bir tedavi değildir. Kişilerin beyin sağlıklarını korumalarına olumlu etkileri vardır ve mevcut tedavilerine ek olarak destekleyicidir” dedi.
YATAK ODASINA BİTKİ KONULABİLİR Mİ?
Yatak odasında canlı bitki bulunmasının zararlı olduğu yönündeki genel kanının aksine, son araştırmalar odadaki bitkilerin uyku kalitesini artırabileceğine dair bazı olumlu bulgular sunuyor. Bu durumu değerlendiren Prof. Dr. Zeynep Aydın, “Bitkilerin gece oda sıcaklığını düşürebileceği, havayı temizleyebileceği ve nem düzeyini artırabileceği belirtiliyor. Bu faktörlerin bir araya gelmesi, uyku kalitesini olumlu etkileyebilir. Yine de bazı kişiler için bitkilerin yatak odasına konulması alerjik reaksiyonlara veya diğer sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, bu durum herkes için uygun olmayabilir” ifadelerini kullandı.
KÖTÜ HAVA KALİTESİ, ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLER
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kötü hava kalitesinin dünya çapında 6.7 milyon erken ölümden sorumlu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Zeynep Aydın, şu bilgileri verdi: “Kötü hava kalitesinin vücutta kanser oluşumunda etkili olduğu gibi, beyin hücrelerinin yıkımı ile seyreden Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara yol açabileceği de yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca bebek ve çocukların beyin gelişiminde de kötü hava kalitesinin olumsuz etkileri vardır. Çoğu kişi zamanının %90’ını evde, okulda veya iş yerinde kapalı mekanlarda geçiriyor. Bitkilerin, organik kimyasalların iç mekan havasından uzaklaştırılmasında önemli bir rol oynayabileceği çalışmalarla gösterilmiştir.”
BİTKİNİN BÜYÜMESİNİ İZLEMEK RUHSAL VE ZİHİNSEL İYİLİĞİ ARTIRABİLİR
Medicana Çamlıca Hastanesi Uzm. Klinik Psk. İlayda Kutevu ise yaşam alanlarında bitki yetiştirmenin hafızayı, bilişselliği, odaklanmayı ve özgüveni geliştirmeye yardımcı olduğu konusunda ilgi çekici araştırmalar bulunduğunu söyledi: “Bitkilerle uğraşmak, insanların doğayla daha yakın bir ilişki kurmasını sağlar ve zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Bakımını üstlendiğiniz bitkilerin ihtiyaçlarını anlamak, düzenli bir rutin oluşturmak ve sonuçlarını görmek için sabırla beklemek, odaklanma becerilerini artırabilir. Bitkilerin büyümesini izlemek, insanın kendini daha büyük bir bütünün bir parçası gibi hissetmesini sağlayabilir, bu da ruhsal ve zihinsel iyilik halini artırabilir. Ancak bu deneyimlerin kişiden kişiye değişebileceğini ve herkesin bu deneyime farklı bir şekilde yanıt verebileceğini unutmamak önemlidir.”
OFİSTEKİ BİTKİLER DİKKAT VE KONSANTRASYONU DESTEKLER
Bitkilerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini anlamak için ‘biyofili’ kavramının kullanabileceğini söyleyen Uzm. Klinik Psk. İlayda Kutevu, bitkilerin insan psikolojisine etkileriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Biyofili terimi, insanların doğal dünyaya karşı içsel bir çekim hissetmesini ifade eder. Bitkiler doğal dünyanın önemli bir parçasıdır ve insanlar genellikle bitkilerle çevrili ortamlarda bulunmaktan keyif alırlar. Bitkilerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerine baktığımızda; ilk olarak stres azaltıcı etkisinden bahsedebiliriz. Bitkilerle dolu bir ortamda insanların stres seviyeleri azalır. Bu alanlarda zaman geçirmek rahatlamaya ve duygusal iyilik hallerinin artmasına da yardımcı olur. Bitkilerin çeşitli renkleri, dokuları ve kokuları insanların ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Yaşam alanlarındaki bitkilerin dikkat ve konsantrasyonu arttırdığını da söyleyebiliriz. Bu noktalara dayanarak, bitkilerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri ‘biyofili’ kavramıyla açıklanabilir.”