Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Çin’in Haynan Adası’nda düzenlenen Boao Asya Forumu’nda Türkiye-Çin ilişkileri, Yeniden Asya Girişimi ve Asya’daki bağlantılık projelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Büyükelçi Musa, forum kapsamında düzenlenen, “Çin-Avrupa Ekonomik ve Ticari İşbirliği” başlıklı panelde konuştu.
Musa, konuşmasında, bugünün küreselleşmiş dünyasında hiçbir ülkenin küresel ekonomik gelişmelerin etkisinin dışında kalamayacağını, “risklerden arındırma”, “bağları koparma” gibi yaklaşımların gerçek dünyada karşılığının olmadığını, ekonomide “sıfır toplamlı oyun” mantığını izleyen politikaların hiçbir ülkeye fayda sağlamayacağını vurguladı.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’in, küresel ekonomik büyümenin motoru ve tedarik zincirlerinin belkemiği olduğuna işaret eden Musa, Türkiye’nin Çin ile ikili ve çok taraflı işbirliğini geliştirmeye büyük önem verdiğini belirtti.
Türkiye’nin 2019’da “Yeniden Asya Girişimi” ile Asya ülkeleriyle ilişkilerini yeni bir düzeye yükseltme hedefi koyduğunu ifade eden Musa, “Yeniden Asya Girişimi, Türkiye’nin kıta ile derin köklere sahip bağlarını daha fazla güçlendirmeyi, karşılıklı faydaya dayalı olumlu bir gündemle bölgesel ve uluslararası barışa, refaha ve istikrara katkı sağlamayı amaçlıyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin söz konusu girişimle bölge ülkeleriyle kazan-kazan anlayışına dayalı işbirliklerini geliştirmeyi istediğinin altını çizen Musa, “Çin, doğal olarak bu girişimin merkezinde yer alıyor.” ifadesini kullandı.
“Orta Koridor” ve “Kuşak ve Yol”
Musa hem Türkiye’nin hem de Çin’in, bugünün dünyasında “çok boyutlu bağlantılığın” öneminin farkında olduğunu dile getirerek, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 10 yıl önce ortaya attığı “Kuşak ve Yol Girişimi”nin bu anlayışı yansıttığını söyledi.
Türkiye’nin de 2015’te “Orta Koridor Girişimi”ni ilan ettiğini hatırlatan Musa, Batıda Türkiye’den başlayarak Kafkaslar, Hazar Denizi ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri üzerinden Çin’e ulaşan Orta Koridor’un, Kuşak ve Yol ile doğal uyum içinde olduğunu vurguladı.
Musa, iki ülkenin 2015 yılında iki girişimi uyumlaştırmaya yönelik bir mutabakat zaptı imzaladığını, bu ortak vizyonun sonucunda Türkiye’den Çin’e ve Çin’den Türkiye ilk ihracat treninin Aralık 2020’de yola çıktığını anımsattı.
Son dönemde Rusya- Ukrayna Savaşı ve Kızıldeniz’deki durumun neden olduğu jeopolitik risklerin, Orta Koridor’un avantajlarını daha açık olarak gösterdiğini anlatan Musa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye; Asya, Avrupa ve Afrika arasında, küresel pazarlara güvenli ve kesintisiz erişim sağlayan ana geçiş noktası olmayı sürdürüyor. Orta Koridor ile Kuşak ve Yol’un uyumlaştırılması, Çin’den Avrupa’ya dek geniş bir alanda bağlantılılığın güçlendirilmesi için önemli fırsat sunuyor.”